Kanserden kronik depresyona, ezber bozacak araştırma

3 minutes, 12 seconds Read
Paylaşın

ABD’deki Cornell Üniversitesi, Columbia Üniversitesi ve Jackson Laboratuvarı araştırmacıları tarafından ortaklaşa yürütülen ve Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün (National Institute of Health) yaklaşık 25 milyon dolar fon ayırdığı, ‘kronik yorgunluk ve bağırsak mikrobiyotası arasındaki ilişkiyi ispatlayan’ çalışmanın ilk sonuçları yayınlandı.

Çalışmayı yürüten ekiplerden Jackson Laboratuvarı Baş Araştırmacısı ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Unutmaz, kronik yorgunluğu masaya yatırdıkları bu çalışma sonuçlarının, aslında kanser tedavilerinin etkinliğinden, otoimmün hastalıklara, kronik depresyondan obezite ve yaşlanmaya kadar, pek çok alanda geniş çaplı etkiler yaratabileceğini söyledi.

Araştırmanın detaylarını anlatan Prof. Dr. Unutmaz, bağırsaklarımızda sağlıklı olmamızı sağlayan iyi huylu bakterilerin, yakın bir gelecekte ilaç olarak üretilerek pek çok hastalığın veya sendromun çözümünde kullanılabileceğine de işaret etti.

Trilyonlarca bakteri sınıflandırıldı
Prof. Dr. Unutmaz’ın 5 yıl önce ABD’nin Utah eyaletinde, kronik yorgunluk üzerine çalışan bir klinikteki meslektaşlarıyla birlikte dahil olduğu bu uzun soluklu ve büyük çaplı araştırmaya 150 hasta dahil edildi. Hastalardan her yıl, düzenli olarak dışkı ve kan örnekleri alındı.

Farklı merkezlerdeki araştırmacılar tarafından dışkı örneklerindeki bakteriler sekanslandı ve biyoinformatik denilen yapay zeka sistemlerinden de faydalanılarak trilyonlarca bakteri sınıflandırıldı. Bu bakterilerin ayrıca mikrobiyom analizleri de yapıldı.

Prof. Dr. Unutmaz, kronik yorgunluk yaşayan hastaların yıllarca doktor doktor dolaştığını, ancak bir türlü teşhis alamadıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:

Bağırsak biyotası dediğimiz şey, bağırsaklarımızda yaşayan trilyonlarca bakteri. Aslında bu bakterilerin çoğu bize çok faydalı. Biz bu konu üzerine epeydir çalışıyorduk. Bu arada da kronik yorgunluk hastalığı diye önemli bir sendrom üzerine çalışmaya başlamıştık, yaklaşık 10 yıl önce. O zamanlar bu, bir hastalık olarak bile kabul edilmiyordu. Bu hastalar yıllarca doktora gidiyor, teşhis alamıyor, çoğuna psikolojik, psikiyatrik deniyordu. Milyonlarca insan var aslında böyle.

Bağırsak florasının bozulması, bağışıklığı da bozuyor
Kronik yorgunluk sendromunun genellikle geçirilmiş bir enfeksiyon sonrası geliştiğine de dikkat çeken Prof. Dr. Unutmaz, şu bilgileri verdi:

“Bazı enfeksiyonlar (Covid virüsü gibi) bağırsaktaki hücreleri de enfekte ediyor, bu bakımdan biz, uzun Covid’in de bağırsak mikrobiyotasını etkilediğini düşünüyoruz. Hatta grip virüsü bile etkileyebilir. Zaten bu kronik yorgunluk hastalığı daha çok böyle ciddi bir enfeksiyon hastalığı sonrasında başlıyor. Biz zaten daha önce ‘Bu hastalığın belki de temelinde, bu mikrobiyota dediğimiz, yani bağırsak florasındaki bakterilerde bir bozukluk var, o bozukluk metabolizmayı etkiliyor, o da bağışıklık sistemini etkiliyor ve bağışıklık sistemi de (sanki bitmeyen grip gibi) bu semptomlara (kendinizi sürekli yorgun ve bitkin hissetmenize) sebep oluyor’ diye bir hipotez kurmuştuk.

Yaklaşık 5 buçuk yıl önce de NIH’den büyük bir fon aldık ve çalışmaya dahil olduk. Bu araştırma sonucu gördük ki bu hastaların bağırsaklarındaki bakterilerde gerçekten de bir bozukluk var. Yani iyi bakterilerde azalma, kötü bakterilerde artış söz konusu. Biz aynı zamanda bunu, metabolizma ile de ilişkilendirdik. Yani bakterilerdeki bozukluk, hastalarda değişik metabolizma sorunlarına yol açıyor. Mikrobiyotanın en çok etkilediği mekanizma ya da organ, bağışıklık sistemi. Bu da otoimmün hastalıklardan tutun da kronik kalp hastalıklarına kadar, pek çok farklı sağlık sorununa yol açıyor.

 

 

 

Haberin Devamı: medimagazin

Benzer Haberler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir